Archive for Şubat 2016

Lazio 3 - 1 Galatasaray


Her iki maçta da Lazio'ya çok güveniyordum. Edindiğim izlenim Lazio'nun çok küçümsendiği şeklinde, ancak formsuz ve kötü bir dönemde oldukları da gerçek. Geçen sezonki kadroyu bu kadar koruyup bu kadar kötü olmalarında bireysel performansların çok büyük etkisi var. Gol atamayan forvetler, formsuz Candreva ve Anderson takımı çok olumsuz etkiliyor. De Vrij'ın yokluğunun etkisi nispeten az. Galatasaray ise zaten acınacak halde, bazen ben bile üzülüyorum ama birkaç saniye sonra geçiyor. Sabri'nin mucize golüyle öne geçmeleri Lazio'ya "beraberlik de yeter" havasını getirdi ve ilk maç 1-1 bitti. Dün ise vasat bir ilk yarının ardından Lazio'nın 10 dakikalık üstün futbolu Galatasaray'ı elemeye yetti. Matri biraz formda olsa çok daha iyi bir fark olabilirdi. Parolo ve özellikle Felipe Anderson'un gol atmasına sevindim. Miroslav Klose ise bu sezon ilk, belki de son golünü attı. Muslera'nın çaresizliğine bir insan olarak üzüldüm. Lazio'nun Sparta Prag eşleşmesi de güzel oldu, Çeyrek Final yolu açık. Ligde hedefsiz olması da kupayı ciddi bir hedef haline getirebilir.

Lazio : Marchetti; Konko, Bisevac, Mauricio, Radu; Milinkovic Savic, Parolo, Biglia; Felipe Anderson, Lulic (57' Candreva), Matri (70' Klose).

Galatasaray : Muslera; Denayer, Chedjou, Balta, Carole; Donk (84' Donk), Selçuk; Sabri (66' Umut), Sneijder, Yasin (76' Olcan); Podolski.

Goller : 59' Parolo, 61' Felipe Anderson, 62' Yasin, 72' Klose.
26 Şubat 2016 Cuma
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Lokomotiv Moskova 1 - 1 Fenerbahçe


Tam beklediğim gibi bir maç olduğu için eleştirmeyeceğim. Şanslı olduğumuz anlar oldu. Özellikle Samedov'un çok erken attığı nizami golün ofsayt sayılması çok büyük şanstı. Vitor Pereira'nın maçta tam olarak bu şekilde oynatmasını bekliyordum. Aslında kötü görünsek de zaman zaman top hakimiyeti bizdeydi. Lokomotiv çok iyi takım değil kabul ama sonuçta Avrupa Ligi maçı. Molde'yi küçümsedik, geldiler burada 3 attılar. Rus ve Ukrayna takımlarından bu tip turnuvalarda her zaman çekinirim. Eleştireceğim adam Fabiano. Nasıl kaleci anlamadım, sürekli yumrukluyor ve sektiriyor. Kalede güven vermeyen duruşu var. Yine ilk yarı 0-0 bitecekken gol ikram etti. Bu tip ilk yarı son dakikasında gelen goller atan takıma üst düzey moral ve motivasyon verirken yiyen takımda soğuk duş etkisi yaratır. Maçtan önce tahminim tam da bu şekildeydi aslında. 2013'teki Lazio deplasmanı gibi ortalama bir oyun, 1-0 geriye düşme ve son bölümde atılan bir golle rahatlama. Gol hiç gelecek gibi değildi, son bölüm çok stresli geçecek gibiydi yine de. Mehmet Topal Azeri spikerin dediği gibi çok yahşi oynadı ve çok klas kafa golü attı. Bu sezon duran top organizasyonlarından hiç memnun değilim ama kornerler Avrupa Ligi'nde bizi çok ipten aldı. Mehmet Topal'la birlikte Volkan Şen de iyiydi, golü en çok düşünen oyuncumuzdu.

Bursa maçında iyi oynayıp kazanamadıktan sonra bu maçta kötü oynayıp turlamak sevindirdi beni. Beşiktaş maçını da kötü de oynasak kazanmamız lazım ama Beşiktaş'ı çok iyi oyunla yenmek ekstra keyif verecektir. Braga eşleşmesine herkes gibi ben de sevindim. Tam Vitor Pereira'nın ülkesinde şov yapacağı bir ortam var. Van Persie'yi kesip Portekiz'de "Bakın patron benim" mesajı da verebilir. İlk maçın Kadıköy'de olması ayrıca sevindirdi, en sevdiğim Avrupa Ligi fikstürü.
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Fenerbahçe 2 - 0 Lokomotiv Moskova


Dün gece maç hep 1-0 gitseydi ama aynı oyunla devam edip hiç bitmeseydi razıydım. Çok büyük keyif aldım. Tam bir Avrupa takımı oyunu oynadık. Bu sezon ilk iyi maçımız değildi. En iyi maç olduğu da tartışılabilir. Böyle 4-5 maçımız var aslında. Rakibin ciddiyeti göz önüne alındığında evet çok iyi maçtı ve üst düzey oynadık. Tam bir ev sahibi takımdık ve 2-0 gibi çok temiz tur skoru aldık. Orta üçlüyü görünce nasıl üretken olacağız diye düşünmüştüm, eminim yalnız değilim. Fakat hem Ozan, hem Souza sürekli ileriyi düşünerek oynadılar. Ozan geçen sezon Bursaspor'da çok fazla hücumda gözüküyordu. Dün Souza bu rolde oynadı sanki, hep ceza sahası içerisi ve çevresindeydi. Kanatların da akmasıyla sağlı sollu gittik Rusların kalesine. Dünkü oyunumuza haksızlık olmasın ama Moskova gerçekten hazır değildi. Özellikle 3 ve 23 numaralı oyuncularında futbolcu tipi yoktu. Aksi olsa da farketmezdi. Fenerbahçe çok iştahlıydı. Kjaer-Alves ikilisine çok iş düşmedi belki ama ikisi de kusursuz oynadı. Alves antipatik gelebilir ama dün oynadığı futbol üst düzey stoper performansıydı. Hem Caner, hem Gökhan aktı. Özellikle Gökhan Gönül kariyerinin en olgun dönemini geçiriyor şüphesiz. Her zaman özverilidir ama bu sefer kalitesini istikrarlı bir şekilde ortaya koyuyor. Nani biraz eleştirilebilir, haklı olarak... Ben seviyorum, günümüz futbolunda bu tip yetenekli adamlar çok kalmadı. Nani oynasın, çalımlasın, adamların içinden geçmeyi de denesin ama abartmadan. Bazı topları öldürdü, haliyle eleştirilmesi normal. Van Persie yine iyiydi, bu kadar rahat bir maçta oyundan çıkarılması benim de tadımı kaçırdı. Sorun oyundan çıkarılmasından ziyade aslında hocayla arasının bir türlü düzelmemesi ve Vitor Pereira'nın bu bağlamda çok fazla çaba göstermemesi. Ben idman diyaloglarını çok merak ediyorum.


Takımın kazanma arzusu ve iştahı sevindiriciydi. Vitor Pereira bende Uefa Avrupa Ligi için "olabilir" dedirten bir imaj çiziyor. Umarım lig de olur, olmalı. Beşiktaş haldır haldır oynayan bir takım. Biz bu Avrupai oyunumuzla Beşiktaş'ı rahat yenmeliyiz. Souza'nın dün her iki golü de güzeldi. İlk golde Gökhan Gönül'ün ortası da öyle. Dün çok iyi ortalar yaptı; ben genelde ortalarını eleştiririm. Van Persie'nin boşa giden bazı koşuları oldu, onlara üzüldüm. Kaçırdığı gol ise şanssızlıktı. İkinci golümüzde hem Volkan Şen, hem Caner'in soğukkanlılığı mükemmeldi. 2-0 olmasaydı yazık olurdu, 4-0 olmaması da yazık oldu. Özellikle Gökhan'ın son şutu girmeliydi, bu performans golü haketmişti. Fernandao oyunda kaldığı kısa sürede etkiliydi. Van Persie oynasın istiyoruz ama Fernandao da böyle bir adam. Az süre, iki etkili pozisyon. Şu son iki maçlık performans Bursa maçını iple çektiriyor. Maşallah diyelim.
17 Şubat 2016 Çarşamba
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Manchester City 1 - 2 Tottenham


Bu yıl Sevgililer Günü takip ettiğim en güzel futbol günlerinden biriydi. Bu hafta genel olarak futbol anlamında doyurucuydu. Önce Fenerbahçe'nin iyi futbolu ve galibiyeti, sonra Galatasaray mağlubiyeti, Tottenham galibiyeti derken; Beşiktaş'ın puan kaybıyla günün anlam ve önemi arttı. Önce Arsenal - Leicester maçını izledim. Bana göre Arsenal haketmişti ama son dakika golü de fazla dramatik oldu. Mesut'un besmeleyle gönderdiği orta Emirates'i bayram yerine döndürdü. Arsenal için şampiyonluk yarışında en kritik gol olabilir. Leicester City ise çok iyi direndi, özellikle N'Golo Kante yine büyük oynadı. Akabinde başlayan City-Tottenham maçı da haftanın en önemli maçıydı.

Manchester City son dönemde Tottenham'a ters gelmesiyle bilinse de; son maçta Tottenham farklı kazanmıştı. Oyun anlayışını eleştirdiğim Pochettino'nun işleri de bu maçla birlikte istediği gibi gitmeye başlamıştı. Ev sahibi olmasının avantajıyla City favori gibi gözükse de; ben Spurs'ün alacağı beraberliğe razıyım. Pellegrini büyük hoca, şampiyon yapıp gitmek isteyecektir ama ben bu konuda yeterince motive olduğunu görmüyorum. Nasıl Leicester City'nin kulübesinin yetersizliği Arsenal maçını kaybettirdiyse; Manchester City'nin de kulübesi bu maç için yetersizdi. Kompany'yi görünce tam dönecek maçı buldu dedim ama Kaptan takımını kurtaramadı. City'nin yedek kulübesinde sadece Kolarov, Demichelis ve parlayan yıldız Iheanacho göze çarpıyordu, diğer isimler gençlerden oluştu. Tottenham ise benim kafamdaki kadroyla sahadaydı. Vertonghen'in yokluğunda Wimmer'e çok güvenemesem de Avusturyalı yeterince iyiydi. Son genelde kulübe hamlesi olurdu ama Mauricio Pochettino bu maçta Lamela ve Chadli'yi yanında oturttu. Nitekim Lamela'nın girişi de maçı Tottenham'a getirecekti.


Arsenal-Leicester maçına nazaran biraz daha sıkıcı ve ortada bir maçtı. İlk yarıda her iki takım da oyununu birbirine kabul ettiremedi. Tartışmalı penaltı Tottenham'ı öne geçirdi. İlk maçta da hakemin Tottenham lehine çok kritik hataları olmuştu. Harry Kane ile Joe Hart karşı karşıyayken tedirgindim ama Kane yine kaçırmadı. İkinci yarıda City'den hareketlenme beklerken bir türlü oyunlarını kabul ettiremediler. Oyuna giren Iheanacho çok güzel bir gole imza attı. Dediğim gibi ben beraberliğe razıydım. Fakat Erik Lamela'nın kusursuz çabası Eriksen'i golle burun buruna bıraktı ve hayallerimin 10 numarası Eriksen şampiyonluk hayallerini pekiştiren golü attı.

Manchester City : Hart; Zabaleta, Kompany, Otamendi, Clichy (75' Kolarov); Fernando (66' Iheanacho), Fernandinho; Silva, Yaya Toure, Sterling; Agüero.

Tottenham : Lloris; Walker, Alderweireld, Wimmer, Rose; Dier, Dembele; Son (72' Carroll), Alli (81' Lamela), Eriksen; Kane (89' Chadli).

Sarı Kartlar : Dier, Kompany, Wimmer, Carroll.

Goller : 53' Kane (Penaltıdan), 74' Iheanacho, 83' Eriksen.

Premier Lig'de kimsenin aklına gelmeyecek bir puan tablosu var. Leicester City'nin Norwich'i de yenerek en az bir hafta daha lider devam edeceğini düşünüyorum. Ancak Arsenal'ın United'a takılması Tottenham için şahane olur. Tottenham'ın da Swansea'ye puan kaybetmemesine duacıyım.


15 Şubat 2016 Pazartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Fenerbahçe 3 - 1 Kasımpaşa


Bir süredir yazamıyorum, zaten blog ağırlıklı olarak hobi ama bu kadar ihmal etmiş olduğum için üzgünüm. Bu süre zarfında geçen hafta rötarlı bir uçuş dolayısıyla kaçırdığım Antalyaspor maçı hariç Fenerbahçe, Lazio ve Tottenham'ın tüm maçlarını izledim. Ancak yazmaya fırsat bulamadım. Dün akşam güzel bir Kasımpaşa maçının arından üç beş kelam etmek isterim.

Bu tip yağmurlu havalarda statta maç izlemeyi seviyorum. Forvette Bienvenu oynarken bile severdim. Hava soğuk da değildi, bir polar yetti. Bu sezon Maraton Üst'ün üst kısımlarında çok üşüdük. İki maçtır farklı blokta arkadaşlarıma katılıyorum. Kasımpaşa tehlikeli bir rakip gözükse de yarışın içinde kalmamız dolayısıyla bu maçı kazanacağımıza emindim. Kötü futbol oynamasak da çok fazla pozisyona giremediğimiz bir yarım saatlik bölüm var. Bal yapmayan arı misali sürekli topla ve rakip yarı alanda oynayan ancak gol pozisyonu üretmekte zorlanan bir görüntüdeydik. Van Persie'nin kaçırdığı iki pozisyon ve Diego'nun kaçırdığı bir pozisyon aklımda kalmış. RVP'nin ilk pozisyonu net, kafa pozisyonu zordu. Diego'nun kaçırdığı da çok kolay pozisyon değildi. Diego'nun attığı golle geç açılan perde, Van Persie'nin penaltısıyla ilk yarıyı rahat bitirmemizi sağladı. Titi'nin atılmasıyla ikinci yarıda da oyun hakimiyetimizi sürdürdük. Kaçan goller de farkı önledi. Volkan Şen bana kalırsa dün akşam iyi oynadı, ancak Volkan Şen'den bazı beklentileri düşürmek gerekir. Örneğin gol atması beklentisi. Dün akşam karşı karşıya kaldığı pozisyonda heyecanlanmadım, çünkü atamayacağı belliydi. Yeteneğinden bağımsız biraz kafa yapısıyla ilgili. Yoksa bir kanat oyuncusu neler yapabilirse dün akşam yaptı, başarılıydı. Maçtan önce Kadlec'in önlibero oynayacağını öğrenince herkes şaşırmıştır. Dün çok kritik işler düşmedi ama ben yine de kadro açıklanınca kenarda önce Alper'e, sonra Meireles'e baktım. İkisinin de olması dolayısıyla neden Kadlec oynuyor çözemedim. Ozan dün tempoluydu, beğendim. Gökhan Gönül ve Hasan Ali de iyiydi. Sezon sonunda Hasan Ali yerine kamuoyu gazıyla muhtemelen İsmail götürülür Euro 2016'ya. Ama Caner'den bile daha fazla hakeden isim Hasan Ali Kaldırım'dır.


Kjaer'in sahada olması takıma çok büyük güven veriyor. Vitor Pereira'nın iyi oynayan ve rahat skorda iken Van Persie'yi çıkarması yine gecenin anlamsız hareketiydi. Van Persie, Fernandao'nun atabileceği kafa pozisyonunu kaçırdı belki ama Fernandao'nun yapamayacağı çok ince işler yaptı. Hücumda pasör görevi de gördü. Tıpkı İngiltere günleri gibi... Fernandao oyunda kaldığı sürede fena değildi. Bu sezon doğru düzgün oynamayan Mehmet Topuz da öyle. Gökhan'ın birkaç kere yaptığı hata sonunda gole mâl oldu. Alper Potuk'u sona bıraktım; attığı gol nefisti. Tribünde herkes birbirine baktı, gol olduğuna inanamadık. Bu futbolu Lokomotiv Moskova maçında da görmeyi dilerim. 1-0'lık galibiyet önemli avantaj olur, 2-0'ı takla atarak kutlarım.

Sporticos'tan aldığım maçın zaman çizelgesi. İki takımın ve maçın detaylı istatistikleri de yine Sporticos'tan görüntülenebilir.
13 Şubat 2016 Cumartesi
Yazan: steven_stiffler
Kategori : ,

Tozlu Sayfalar

Öne Çıkan Yayın

Verona ile Kasıp Kavurduk - FM 2017

Çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldim ama hala Football Manager geleneğini sürdürmekten büyük keyif alıyorum. Benim için bu geleneklerden...

Takip Ettiklerim

Kategoriler

Yazar Kafe

Translator

- Copyright © Serkan Özerik -